"kadinlarin kariyerinde yaptiklari 101 hata" diye bir kitap okuyorum. kizlik zihinden cikip kadin olmak ne icerir onu anlatiyor. bu kitap kafamdaki kadinlikla ilgili sorularimi ve onunla gelen sorumluluk ve davranislarindan bahsediyor. aslinda bir bucuk senedir tango derslerde ogreniyorum ama uygulamada tabiiii kiii zorlaniyorum.
tango maco dansi degil. cok esit ve adil bir dans. kadin ve erkek rolleri ayri ve o rolleri oynadiktan sonra muthis bir birlesim ortaya cikiyor. gecenlerde milli maci bir arkadasimin evinde izledik ve aramizda iki bucuk yil tango yapan bir Hisar arkadasla terasta cep telefondan cikan bir sarkiya tango yaptik. terasta esiyor, kafam guzel bir cakir keyif, kollarina aldi, kapali tutusta, uzun boyluda, parmak uclarimda kaldirdi dondurdu adim attirdi oynatti ve bir cok hareketi o rahatlikta yapmis oldum. kendime inanamadim. hisar'la dans ederken ankara'da dogac'in sozleri aklima geliyordu
"rahat olunca hareket edebiliyorsun"
"gorunuste fit ol ama icin rahat olsun"
"benim komutlara dikkat et"
"acele etme"
bunlar hep zaten duydugum seyler ama dansta partnerimin soylemesi ve erkek kadin iliskilerindeki dinamigi tanimlayan sozler beni tamamen sok etmisti. hayatimizin her alaninda insan iliskileri ve kendimizi tanima firsati sunuluyor. tango'da kendimi nasil tasimaliyim, tepkisel degil de kendimi erkegin komut cercevesinde ifade edebilmek sanat oldugunu anladim. partnerim bensiz dans edemez yani baska partner bulur- komik oldu bu- ama hareketi hissettirmek onun gorevi ve benim gorevim hareketi ruhumla ifade edip donguyu bitrmek ki ondan sonraki harekete izin vereyim.
teras'ta ilk defa milonga olmayan bir ortamda, dans salonu ve hocalarin olmayan bir yerde dans ettim. tamamen spontane ve keyif icin yapilan bir eylem. o bes dakikalik anda, ayagimdaki terliklerle, arkadaki mac spiker'in ve gece ucan martilarin sesleriyle dolu olan, teras isiklarinda, kendimi kadin gibi hissettim.
6.26.2008
6.20.2008
about time
it's not journal writing time, it's just time to get up and start expressing and putting it out there. the other day as i was chatting with a friend at the studio about what our purpose in life was, i said something to the effect of "i want to make a difference in people's lives" and she said, "you best say you want to share your experiences with people, the other way is a really strong approach".
so here it is.
what i see and how i see it.
so here it is.
what i see and how i see it.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)