11.18.2011

zeynep



dun sisli camii'de zeynep'e elveda dedik hep beraber. inanamiyorum, cok gencti, nasil olur boyle birsey...demek kolay, hatta aklima ilk gelen seyler. ama birini kaybetmek degil de o kisi hayatima en buyuk ne birakti sorusunu kendime hatirlatmaya calisyorum artik.

zeynep kendi ozel hayatini paylasmazdi ama hoslandigi insanlarla vakit gecirmeye severdi. geceleri disari cikmazdi ama biz hazirlanirken ve gozlerimizi boyarken onunki de boyanirdi. haftasonu brunchtan sonra biz dukkan sukkan gezerdik, zeynep eve gidip dinlenirdi. sevmedigi, istemedigi seyleri yapmazdi ama bizim yaptigimiza da tepkisel degildi. grubun dinamigini bozmaz, sessizce cekilir ve herkes devam eder. kendi aliskanliklarina sadikti ve yeni insanlarla tanismak, farkli birsey tatmak, gunun nereye gidecegini bilmeden macera yasamaktan da cekinmiyordu. istedigi sekilde yasadi ve kimseyi incitmeden ve yormadan. butun dunyayi dolasmis, aksam eve gelip onlarla "true blood"i seyrettigim oldu, sukiiii sukiii deyip sacmaladigimizi, youttube'da tarkan'in sarkisini dinlerken dans ettigimizi, en sevdigi puantiyeli esofman ustuyle bize gulerdi.

onu ozlememek mumkun degil. farkli bir zamanda, farkli bir yerde yine bulusmak uzere...

Hiç yorum yok: