nasil desem, otuz yaslari gercekten guzel. farkli bir farkindalik var. oldugu gibi yasama arzusu daha agir basiyor, surekli mucadele hali orani dusuyor buluyorum. hos bir dogum gunu haftasi oldu ki bitmedi galiba. daha kahve muhabbet edilecek arkadaslar kaldi ve birlikte olmak icin iyi bir bahane. eren, emel, ayse ve erginle asmali mescit'te yemek yedik (ekim'de doganlar grubu), ismini unuttum simdi ama tiklim tiklim insan ortami degildi, sigara dumanindan gozlerim yanmadi. meze arkasindan goksel'i izledik ve odasinda beklerken deli deli takildik. aklimdaki son karem emel'in ve eren'in plastik kaktusle sarki soylediklerini hatirliyorum.
ertesi gun crystal, scott ve yedi kedileriyle gecirdim. thai yemegi yapmisti ve "european vacation" filmini izledik. eski chevy chase filmi. acayip komik. kedilerle oynamak, gelecek sene neler bekliyor, facebook'ta kim ne yapmis ve neden insanlari takip ediyoruz ki muhabbetinden sonra gece gordugum dans ederken ruyamla yeni dogum yilima merhaba demis oldum.
bahanelerden kacarim ama hediye almak icin bahane uydururum. buyuk haber: kanepe aldim. L seklinde. ve sari. cok dusundum hatta buyuk bir kose donecegimi bilerek tamam dedim. esya kendimizin uzantisi sonucta. beni ifade edecek esya 100% etmeli. salonuma biri gelse 1 dakika icinde irem'in kim oldugunu az cok bilmeli dedim kendime. ve sari L kanepe, yesil perdelerle, kirmizi kitapligimla, ve disarida minik bahcemle sicak ve ferah gozukucegini inandim. patronum bourgeouis oluyorsun galiba dedi, bende kendi yasam stilimi baskalarina empoze etmek istemedigimi soyledim. yerde oturmak benim icin rahat, ama annem dahil 5 dakika sonrasi soylenir.
31 ekim'de geliyor, heyecanliyim. o zamana kadar dogumgunu kutlamam tam bir ay surecegini dusunuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder