kiyafet, ayakkabi, sac, taki, hepsi yarattigimiz imajimizin parcasi. hepsi bir arada. hepsi hayat alaninda oynadigimiz bir oyun. patronumla konusuyorduk, nasil bir insan burundugu imajda rahat olmalidir kim olursa olsun. o imaj baskasini da rahatlik veriyorsa ne mutlu ona ama huzursuzluk yaratiyorsa kendisine sormasi gereken sorular var.
ama gercekten topuklu ayakkabilarimi severim. yani stiletto denilen "yuksek" hissetiren ayakkabilarda gercekten kadinsi bir his yayiliyor. annemin pakistan'da yaptirdigi yilan deri topuklu ayakkabilarini saklamasini istedim ve ben giyiyorum. ayakkabi yaptirmak...kendi ayagina gore bir ayakkabi. hos. o kalite yillar sonrasinda da devam ediyor. o ayakkabilarla is gorusmesine gitmistim. annemin dedigine gore kiyafeti bitiren ayakkabidir.
istanbul'un arnavut taslari beni bitiriyor. spor ayakkabilarla ise gidip iste degistiryorum. bir seferinde aksam degistiremedim ve taksim'de topugum bir girdi taslarin arasina ve topuk karakter degistirdi. nasil uzuldum. kirilabilirdi ama duz girip ciktigi icin cizilmisti fena halde. annem sagolsun kucuklugumden beri topuklu ayakkabiyla yurume sanati vardir demisti. 4 yasinda onun topuklu ayakkabilarini denedigimdeki soylenen sozler....
ha o ise girdim bu arada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder