4.29.2010

merkezim nerde



bazen kendimi taniyamiyorum, herhalde is hayati, istanbul kosusturmalari, sehrin verdigi ayakta kalma enerjisi ve surekli harekette bulunmak, ben kim oldugumu unutuyorum. ya da kimligimi cozmek icin bu kadar cok farkli seyler yapiyorum. doruk noktasi gecen hafta geldi ve kendimi silkelemek icin rafting yapmaya karar verdim. melen cayi. soguk su, kopuklu sulardan gecmek, yuzmek, koylerde dolasmak, yeni insanlari tanimak. nasil rahatladim. 15 derecelik suya atladim, kopuklu sularin uzerinden gecerken gulme krizleri tuttu, vraklayan yaratiklar simdi ismini unuttum gormek icimi acti.

ertesi gun egeyle edirne'ye gittim. selimiye camii, beyazid'in hastanesi, kervansaray filan, belediye'nin sunumu, grupta sehir planlamacilar, mimarlar, koruma dernek uyeleri, bilgi dolu bir beyinle istanbul'a dondum.

ozumde tek yerde kalmak beni merkezimden uzaklastiriyor. demek bana dolasmak iyi geliyor. patronum pazartesi beni gordugunde "irem geri donmus" dedi.

Hiç yorum yok: