2.04.2010

ucgen bir hikaye

kis 2007- ankara'ya donerken otobus duraginda beklerken amerikali ama super turkce konusan jeremy ile tanistim. istanbul'da 2 senedir yasiyordu, tanistigimizda ankara'da tezi icin arastirma yapmaya gidiyordu. her istanbul'a gelisimde ya da onun ankara'ya gelisinde bulusuyorduk. ben istanbul'a geldim, o da amerika'ya dondu. antropoloji uzerinde arastirmalari vardi, ortakoy'de evine donerken evinin yandigini izledi, istiklal'de yuruyuslere katilirdi ve her cesit arkadasi vardi. bende onlarda biriydim. enteresan bir kisi.

sikago'ya dondugunde uzulmustum ama yazilariyla iliskimizi canli tuttu. yazilarini o kadar begenmistim ki mississippi'deki yakin arkadasim alan'a gonderiyordum. alan'in son kitabi cikmadan once karar aldi, senenin buyuk bir kismini new york'ta gecirecekti, cunku new york'taki hayat mississippi'den dunyalar kadar fark oldugu icin cok daha fazla hikaye cikar diye dusundu. ve new york'a bayiliyor tabii.

o aralarda jeremy istanbul'a geldi. new york'ta associate professor icin bir teklif gelebilir dedi. olacagina o kadar inandim ki bir kac ay sonra new york'a tasinacagina dair email atti.

gecenlerde alan haber verdi: new york'ta bir ev partisine gittim dedi. jeremy'nin ev partisiymis megersem! insanlar jeremy'i nasil taniyorsun sordugunda "tanimiyorum, istanbul'da ortak bir arkadasimiz var" demis.

1 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

gerçekten çok hoş...

birine ulaşmak için aradaki 6 kişiyle tanişman yeterli diye birşey okumuştum bir yerde..Gerçekten dünya küçük...Jeremy belki de Alan ile tanışmak için seninle tanıştı.Kim bilir?